Kekemelik

Özgürce ke-ke-le

Kekemelik, konuşma akıcılığının ses, hece veya tek heceli sözcük tekrarı, seslerin uzatılması gibi olağandışı sıklıkla uzun süreli kesintilere uğramasıdır.

Belirtilen konuşma özelliklerine ek olarak yüz buruşturma, göz kırpma, el vurma gibi ikincil davranışlar eşlik edebilmektedir.

Kekemeliğin şiddeti her bireyde farklılık gösterir. Yaşanan bozukluktan etkilenme düzeyi bireyin karakteri, aile desteği, akran ilişkileri ve aldığı terapi gibi birçok faktörden etkilenmektedir.

Kekemeliğin Nedenleri Nelerdir?

Kekemelik genetik, bilişsel, motor,dilsel, nörolojik ve çevresel faktörlerin etkilediği çoklu nedenlere bağlı bir bozukluktur. Çok bileşenli ve farklı düzeylerde olması nedeniyle farklı tablolar ortaya çıkmaktadır.

Kekemelik İle İlgili Mitler

Mit: Kekemelerle konuşanlar da kekeme olur.

Gerçek: Kekemelik bulaşıcı değildir. Kekemeliğin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik, aile içi dinamikler ve çevre gibi etmenlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Mit: Kekemelik travma sonrası oluşur.

Gerçek: Günümüzde, kekemeliğin bir travma ya da korku sonucu tamamen psikolojik kökenli olarak ortaya çıktığına yönelik görüş kabul görmemektedir. Bu yaklaşımlar kekeleyen bireylerin ortalamadan daha farklı psikolojik bir görünüm sergilemedikleri sonucuna varılarak reddedilmiştir.

Mit: Yüksek sesle kitap okutunca kekemelik geçer.

Gerçek: Kekemeliğin nörogelişimsel bir bozukluk olduğu bilinmektedir. Bu nedenle sesli kitap okutmanın kekemeliği geçirdiğine dair bilimsel kanıtlar bulunmamaktadır.